Dönüşüm Oranı Optimizasyonu Hizmeti: 2025 Ciro Artış Planı

Neden Yüksek Trafik Ciro Anlamına Gelmiyor? (2025 Gerçeği)

Web sitenize gelen 100 ziyaretçiden 98’inin hiçbir işlem yapmadan ayrıldığını biliyor muydunuz? Bu, sadece bir istatistik değil; bu, her gün masada bıraktığınız, potansiyel olarak milyonları bulan bir cirodur. 2025 dijital ekosisteminde, trafik çekmek savaşın sadece ilk yarısıdır. Asıl zafer, o trafiği sadık müşterilere ve somut gelire dönüştürebilmektir. Birçok platform yöneticisi, Google Analytics panellerindeki artan oturum sayılarıyla gurur duyar. Ancak bu metrikler, banka hesabınızdaki rakamları yükseltmiyorsa, aslında bir ‘gurur metriği’nden (vanity metric) ibarettir. Sorun, trafiğinizin kalitesiz olması değil; sorun, web sitenizin o değerli ziyaretçileri bir sonraki adımı atmaya ikna edememesidir. Bu, sızdıran bir kovayla su taşımaya benzer; ne kadar çok su doldurursanız doldurun, kovanın altındaki delikleri tıkamadığınız sürece hedefinize asla ulaşamazsınız. Sitenizdeki bu ‘delikler’, karmaşık bir ödeme süreci, anlaşılmayan bir değer teklifi, yavaş yüklenen bir sayfa veya mobilde çalışmayan bir buton olabilir. 2025 itibarıyla kullanıcıların sabır eşiği tarihin en düşük seviyesinde. Bir kullanıcı, aradığını 3-5 saniye içinde bulamazsa veya en ufak bir pürüzle karşılaşırsa, anında geri düğmesine basar ve rakibinize gider. Bu, sadece bir satış kaybı değil, aynı zamanda marka itibarınızda da bir zedelenmedir. İşte bu noktada dönüşüm oranı optimizasyonu hizmeti, bir lüks değil, dijital varlığınızın sürdürülebilirliği için mutlak bir zorunluluk haline gelir. Yüksek trafiği, anlamlı iş sonuçlarına dönüştürmenin tek bilimsel ve kanıtlanmış yolu budur.

Bu sorunun temelinde, ziyaretçinin psikolojisini ve davranışını anlamamak yatar. Ziyaretçileriniz homojen bir kitle değildir. Farklı niyetlerle, farklı beklentilerle ve farklı sorunlarla sitenize gelirler. Kimisi sadece bilgi ararken, kimisi fiyat karşılaştırır, kimisi ise satın almaya hazırdır. Web siteniz, bu farklı segmentlere aynı şekilde mi davranıyor? Eğer cevabınız evetse, işte en büyük ‘sızıntı’ noktanız burasıdır. Başarılı bir dijital platform, her bir ziyaretçi segmentinin niyetini anlar ve onlara kişiselleştirilmiş bir yolculuk sunar. Unutmayın, rakipleriniz de sizinle aynı trafik için savaşıyor. Sizi onlardan ayıracak olan, daha fazla reklam bütçesi harcamak değil, mevcut trafiğinizi onlardan daha verimli kullanmaktır. %1’lik bir dönüşüm oranını %2’ye çıkarmak, cironuzu %100 artırmak anlamına gelir. Bu potansiyeli görmezden gelmek, en büyük rakibinizin kendiniz olmasına izin vermektir. Bu makale, size bu sızıntıları nasıl tespit edeceğinizi ve kalıcı olarak nasıl onaracağınızı gösterecek, böylece kazandığınız her bir ziyaretçinin değerini maksimize etmenizi sağlayacak.

Dönüşüm Oranı Optimizasyonu (CRO) Nedir? (Tek Seferlik Düzeltme Değil, Sürekli Büyüme Motoru)

Dönüşüm Oranı Optimizasyonu (CRO), en basit tanımıyla, web sitenizi veya mobil uygulamanızı ziyaret eden kullanıcıların, belirlediğiniz bir hedefi (örneğin satın alma, form doldurma, bültene kaydolma) tamamlama yüzdesini artırmaya yönelik sistematik bir süreçtir. Ancak bu tanım, CRO’nun ruhunu ve stratejik önemini tam olarak yansıtmaz. Birçok yönetici, CRO’yu ‘birkaç butonu değiştirip renklerle oynamak’ gibi basit bir estetik müdahale olarak görme hatasına düşer. Bu, büyük resmi kaçırmaktır. Gerçek CRO, bir defalık bir proje veya sihirli bir değnek değildir. O, işletmenizin dijital DNA’sına işlemesi gereken, sürekli bir ‘test et, ölç, öğren, uygula’ döngüsüdür. Bu, tahminlere değil, tamamen veriye ve kullanıcı davranış analizine dayanan bilimsel bir yöntemdir. Şirket kültürünüzün bir parçası haline geldiğinde, CRO, en kârlı pazarlama kanalınız olur, çünkü yeni müşteri kazanma maliyetini (CAC) artırmadan, mevcut yatırımlarınızın getirisini (ROI) katlayarak artırır.

Bu sürecin temelinde ‘hipotez’ yatar. Bir CRO uzmanı, sitenizdeki potansiyel bir sorunu tespit etmek için önce veri toplar. Bu veriler, Google Analytics gibi kantitatif araçlardan, ısı haritaları (heatmaps), oturum kayıtları (session recordings) ve kullanıcı anketleri gibi kalitatif araçlardan gelir. Örneğin, ısı haritası analizinde, kullanıcıların tıklanabilir olmayan bir görsele sürekli tıkladığı fark edilebilir. Bu bir ‘sorun’ işaretidir. Buradan bir hipotez üretilir: ‘Eğer bu görsele bir link ekleyerek ilgili ürün sayfasına yönlendirirsek, o sayfaya giden trafik ve dolayısıyla satışlar artacaktır.’ İşte bu hipotez, A/B testi ile doğrulanmaya veya yanlışlanmaya hazır bir başlangıç noktasıdır. Sitenin orijinal versiyonu (A), hipoteze dayalı yeni versiyonla (B) aynı anda, gelen trafiğin yarısı birini, diğer yarısı diğerini görecek şekilde test edilir. Hangi versiyonun dönüşüm oranını istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artırdığı kanıtlanırsa, o versiyon kalıcı hale getirilir. Ardından, bir sonraki ‘sızıntı’ noktası bulunur ve döngü yeniden başlar. Bu sürekli iyileştirme felsefesi, zamanla biriken küçük kazanımların, yıl sonunda cironuzda nasıl devasa bir bileşik etki yarattığının kanıtıdır.

Veriye Dayalı CRO Sürecimiz: Adım Adım Başarıya Giden Yol

Başarılı bir dönüşüm oranı optimizasyonu hizmeti, şansa veya kişisel görüşlere yer bırakmaz. Süreç, baştan sona metodik, şeffaf ve ölçülebilir adımlardan oluşur. İşte trafiğinizi ciroya dönüştürmek için izlediğimiz kanıtlanmış yol haritası:

Adım 1: Derinlemesine Keşif ve Veri Toplama (Araştırma Aşaması)

Her şey anlamakla başlar. Bu ilk ve en kritik aşamada, iş hedeflerinizi, hedef kitlenizi ve mevcut dijital varlıklarınızı derinlemesine analiz ederiz. Sadece web sitenize değil, tüm satış huninize bakarız. Kullandığımız temel araçlar ve yöntemler şunlardır:

Kantitatif Analiz: Google Analytics, Adobe Analytics gibi platformlardaki verilerinizi inceleriz. Hangi sayfalarda hemen çıkma oranı yüksek? Hangi adımlarda kullanıcılar ödeme sürecini terk ediyor? Hangi cihazlarda ve tarayıcılarda dönüşüm oranları daha düşük? Bu rakamlar bize ‘NE’ sorusunun cevabını verir.
Kalitatif Analiz: Rakamların arkasındaki ‘NEDEN’ sorusunu cevaplamak için kullanıcı davranışını analiz ederiz. Hotjar, VWO gibi araçlarla ısı haritaları, kaydırma haritaları ve oturum kayıtlarını inceleriz. Kullanıcıların nereye tıkladığını, nereye kadar sayfayı kaydırdığını ve nerede tereddüt ettiğini canlı olarak görürüz. Ayrıca, kullanıcı anketleri ve geri bildirim formları ile doğrudan onların sesini dinleriz.
Heuristic Analiz (Uzman Değerlendirmesi): Deneyimli CRO ve UX uzmanlarımız, sitenizi kullanılabilirlik, netlik, motivasyon ve sürtünme gibi kanıtlanmış prensipler çerçevesinde A’dan Z’ye inceler. Bu, veriyle henüz ortaya çıkmamış potansiyel sorunları tespit etmemizi sağlar.

Adım 2: Hipotez Oluşturma ve Önceliklendirme

Topladığımız tüm verilerden yola çıkarak, sitenizdeki en büyük ‘sızıntı’ noktalarını ve büyüme fırsatlarını belirleriz. Her bir sorun için, SMART (Spesifik, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, İlgili, Zamanında) bir hipotez oluştururuz. Örneğin: ‘Eğer ürün detay sayfasındaki ‘Sepete Ekle’ butonunun rengini daha kontrastlı yapar ve boyutunu %20 büyütürsek, mobil kullanıcılar için görünürlüğü artacağından sepete ekleme oranının %15 artmasını bekliyoruz.’ Onlarca hipotez ürettikten sonra, bunları bir önceliklendirme çerçevesine (genellikle PIE: Potential, Importance, Ease – Potansiyel, Önem, Kolaylık) göre puanlarız. Bu, en yüksek etkiyi en az eforla yaratacak testlere odaklanmamızı sağlar.

Adım 3: Tasarım, Geliştirme ve Test (A/B veya MVT)

Önceliklendirilen hipotezimiz için yeni bir tasarım varyasyonu (Challenger) oluşturulur. Bu, sadece bir buton rengi değişikliği olabileceği gibi, bütün bir sayfa düzeninin yeniden tasarlanması da olabilir. Tasarım, mevcut sitenizin (Control) bir kopyası üzerine uygulanır ve test yazılımı (Google Optimize, VWO, Optimizely) aracılığıyla kurulur. Gelen trafik otomatik olarak iki versiyon arasında paylaştırılır. Test, istatistiksel olarak anlamlı bir sonuca (genellikle %95 güven aralığı) ulaşana kadar devam eder. Bu süreç, birkaç günden birkaç haftaya kadar sürebilir.

Adım 4: Analiz ve Uygulama (Öğrenme Döngüsü)

Test tamamlandığında, sonuçları analiz ederiz. Eğer yeni versiyon kazandıysa, bu değişikliği kalıcı olarak tüm kullanıcılara uygularız. Eğer orijinal versiyon kazandıysa veya bir fark yaratmadıysa, bu da bir öğrenmedir. ‘Neden işe yaramadı?’ sorusunu sorar ve bu bilgiyi gelecekteki hipotezlerimizi daha da güçlendirmek için kullanırız. Her testin sonucu, raporlanır ve bir sonraki test döngüsü için planlama başlar. Bu sürekli döngü, web sitenizin statik bir broşürden, yaşayan, nefes alan ve sürekli kendini geliştiren bir satış makinesine dönüşmesini sağlar.

Temel CRO Taktikleri: Hemen Uygulayabileceğiniz Stratejiler

Dönüşüm optimizasyonu uzun soluklu bir strateji olsa da, bazı temel taktikler hızlı kazanımlar (quick wins) sağlayabilir ve CRO zihniyetini kurum içinde benimsemenize yardımcı olabilir. İşte her platform yöneticisinin bilmesi ve değerlendirmesi gereken, kanıtlanmış bazı stratejiler:

1. Değer Teklifinizi (Value Proposition) Kristal Netliğinde Sunun

Bir kullanıcı sitenize indiğinde, 5 saniye içinde şu üç sorunun cevabını alabilmelidir: ‘Neredeyim?’, ‘Burada ne yapabilirim?’ ve ‘Bu site neden diğerlerinden daha iyi?’. Değer teklifiniz, ana sayfanızın ve tüm önemli açılış sayfalarınızın en görünür yerinde olmalıdır. Örneğin, ‘En Hızlı Kargo’ veya ‘10.000’den Fazla Mutlu Müşteri’ gibi somut, ölçülebilir ve rakiplerinizden sizi ayıran faydaları vurgulayın. Belirsiz ve jenerik ifadelerden (‘En İyi Çözümler’ gibi) kaçının. Uzman İpucu: Değer teklifinizi bir cümle, kısa bir paragraf ve birkaç madde işareti ile formüle edin. Bu yapı, hem hızlıca göz gezdirenleri hem de detay arayanları yakalar.

2. Sürtünmeyi (Friction) Azaltın

Sürtünme, kullanıcının hedefine ulaşmasını zorlaştıran her türlü engeldir. En yaygın sürtünme kaynakları şunlardır:

Uzun ve Karmaşık Formlar: Bir formda gerçekten ihtiyaç duymadığınız her bir alanı kaldırmak, tamamlama oranlarını önemli ölçüde artırır. Sadece mutlak gerekli bilgileri isteyin. Telefon numarasını daha sonra da alabilirsiniz.
Zorunlu Üyelik: Özellikle e-ticaret sitelerinde, ‘Misafir Olarak Devam Et’ seçeneği sunmamak, en büyük dönüşüm katillerinden biridir. Kullanıcıları satın almadan önce üye olmaya zorlamayın.
Belirsiz Harekete Geçirici Mesajlar (CTA): ‘Gönder’ yerine ‘Ücretsiz Analizimi Başlat’, ‘Tıkla’ yerine ‘Rehberimi Şimdi İndir’ gibi spesifik ve fayda odaklı CTA metinleri kullanın.

3. Güven ve Sosyal Kanıt (Trust & Social Proof) Oluşturun

İnsanlar, başkalarının güvendiği markalara güvenir. Sitenizde güven sinyallerini stratejik olarak kullanın:

Müşteri Yorumları ve Puanlamalar: Ürün sayfalarında gerçek müşteri yorumlarını (hem olumlu hem de yapıcı olumsuz) sergilemek, şeffaflık ve güven oluşturur.
Vaka Analizleri ve Başarı Hikayeleri: Özellikle B2B hizmetlerde, müşterilerinizin sizinle çalışarak elde ettiği somut sonuçları anlatan detaylı vaka analizleri yayınlayın.
Güven Rozetleri: SSL sertifikası (HTTPS), ödeme sistemi güvenlik logoları (Visa, Mastercard, iyzico) gibi görsel unsurları ödeme sayfalarında mutlaka bulundurun.
‘Bize Güvenenler’ Bölümü: Çalıştığınız tanınmış markaların logolarını sergilemek, anında bir otorite algısı yaratır.

Bu taktikler bir başlangıç noktasıdır. Unutmayın, her sitenin ve her hedef kitlenin dinamiği farklıdır. Bu nedenle en iyi sonuçlar için bu değişiklikleri bile bir A/B testi ile doğrulamak en sağlıklısıdır. Bu konuda daha fazla bilgi için A/B testi rehberimize göz atabilirsiniz.

A/B Testi ve Çok Değişkenli Testler: Tahminleri Değil, Verileri Konuşturun

Dönüşüm oranı optimizasyonunun kalbinde bilimsel test metodolojisi yatar. Bu, kararlarımızı ‘sanırım bu daha iyi çalışır’ gibi öznel tahminlerden, ‘B versiyonu, A versiyonuna göre dönüşümleri %22 artırdı ve bu sonuç %98 istatistiksel güvenilirliğe sahip’ gibi nesnel verilere taşır. Bu süreçte en sık kullanılan iki temel test türü vardır: A/B Testi ve Çok Değişkenli Test (MVT).

A/B Testi (Split Testing): En Temel ve Güçlü Araç

A/B testi, bir web sayfasının iki versiyonunu (A versiyonu – Kontrol ve B versiyonu – Varyasyon) karşılaştırmanın en basit yoludur. Gelen web sitesi trafiği rastgele olarak ikiye bölünür; yarısı A versiyonunu, diğer yarısı ise B versiyonunu görür. Hangi versiyonun önceden belirlenmiş bir hedefi (örneğin, tıklama oranı, form doldurma oranı) daha iyi gerçekleştirdiği ölçülür. A/B testinin gücü basitliğindedir. Sadece bir elementi (örneğin, başlık metni, buton rengi, görsel) değiştirerek, o elementin kullanıcı davranışı üzerindeki doğrudan etkisini net bir şekilde izole edebilir ve ölçebilirsiniz.
Ne Zaman Kullanılır?

Belirgin bir elementi test etmek istediğinizde (Örn: Ana sayfa başlığı).
Trafik hacminiz çok yüksek olmadığında (daha hızlı sonuç verir).
Radikal bir yeniden tasarım yerine, mevcut bir sayfada adım adım iyileştirmeler yaparken.

Örnek A/B Testi Senaryosu:

Kontrol (A): CTA Butonu Metni – ‘Şimdi Satın Al’
Varyasyon (B): CTA Butonu Metni – ‘Sepete Ekle ve Güvenle Öde’
Ölçülen Metrik: Butona tıklama oranı.

Çok Değişkenli Test (Multivariate Test – MVT): Kombinasyonların Gücü

Çok Değişkenli Test, bir sayfadaki birden fazla elementin birden fazla varyasyonunu aynı anda test etmenizi sağlar. Örneğin, bir başlığı (2 farklı versiyon), bir görseli (3 farklı versiyon) ve bir CTA butonunu (2 farklı versiyon) aynı anda test ettiğinizi düşünün. MVT, bu elementlerin tüm olası kombinasyonlarını (2 x 3 x 2 = 12 farklı versiyon) oluşturur ve trafiği bu kombinasyonlar arasında dağıtarak hangi kombinasyonun en iyi performansı gösterdiğini belirler. Sadece hangi başlığın en iyi olduğunu değil, aynı zamanda hangi başlığın hangi görselle ve hangi butonla birlikte en iyi sonucu verdiğini de gösterir. Elementler arasındaki etkileşimi anlamak için güçlü bir yöntemdir.
Ne Zaman Kullanılır?

Bir sayfadaki birden fazla elementin birbiriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak istediğinizde.
Testi istatistiksel olarak anlamlı kılmak için çok yüksek bir trafik hacminiz olduğunda (çünkü trafik çok sayıda versiyona bölünür).
Açılış sayfası (landing page) gibi tek bir sayfada optimum kombinasyonu bulmaya çalışırken.

Karşılaştırma Çerçevesi: A/B Testi vs. MVT

Özellik	A/B Testi	Çok Değişkenli Test (MVT)
Amaç	İki veya daha fazla farklı sayfa versiyonunu karşılaştırmak.	Bir sayfadaki birden fazla elementin en iyi kombinasyonunu bulmak.
Trafik Gereksinimi	Daha Düşük	Çok Yüksek
Karmaşıklık	Basit	Karmaşık
Öğrenim	Hangi ‘sayfa’nın daha iyi olduğunu söyler.	Hangi ‘element kombinasyonunun’ daha etkili olduğunu ve elementlerin etkileşimini söyler.

Doğru test yöntemini seçmek, hedeflerinize ve kaynaklarınıza bağlıdır. Ancak her ikisinin de temel amacı aynıdır: tahmin yürütmeyi bırakıp, sitenizi geliştirmek için gerçek kullanıcı verilerine dayalı kararlar almanızı sağlamak. Bu konuda güvenilir bir kaynak olan VWO’nun A/B testi kaynaklarını inceleyebilirsiniz.

CRO Hizmeti Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler: Doğru Ajansı Nasıl Bulursunuz?

Doğru dönüşüm oranı optimizasyonu hizmeti sağlayıcısını seçmek, yatırımınızın geri dönüşünü doğrudan etkileyen kritik bir karardır. Piyasada birçok ajans ve danışman bulunsa da, hepsi aynı kalitede ve metodolojide hizmet sunmaz. Yanlış bir seçim, sadece boşa harcanmış bir bütçe değil, aynı zamanda sitenizde yanlış veriye dayalı kalıcı hasarlar bırakma riski de taşır. İşte doğru ortağı seçmenize yardımcı olacak bir kontrol listesi:

1. Süreç ve Metodoloji Şeffaflığı

İyi bir CRO ajansı, sihirli formülleri olduğunu iddia etmez. Bunun yerine, size yukarıda detaylandırdığımız gibi yapılandırılmış, veriye dayalı bir süreç sunar. İlk görüşmede şu soruları sorun:

CRO sürecinizin adımları nelerdir?
Hangi kantitatif ve kalitatif analiz araçlarını kullanıyorsunuz?
Hipotezleri nasıl oluşturuyor ve önceliklendiriyorsunuz?
Test sonuçlarını nasıl raporluyorsunuz ve bu raporlar ne kadar detaylı?

Eğer size net, yapılandırılmış bir süreç yerine ‘en iyi uygulamalar’ listesi sunuyorlarsa, bu bir tehlike işaretidir. Her işletme benzersizdir ve ‘herkese uyan tek bir çözüm’ yoktur.

2. Kanıtlanmış Başarı Hikayeleri ve Vaka Analizleri

Geçmiş başarı, gelecekteki potansiyelin en iyi göstergesidir. Ajansın web sitesinde vaka analizleri (case studies) olup olmadığını kontrol edin. Bu analizler sadece ‘dönüşüm oranını %X artırdık’ demekten öteye gitmeli. İyi bir vaka analizi şunları içermelidir:

Sorun Tanımı: Müşterinin başlangıçtaki problemi neydi?
Uygulanan Süreç: Hangi analizler yapıldı, hangi hipotezler kuruldu?
Önce ve Sonra: Test edilen versiyonların ekran görüntüleri.
Somut Sonuçlar: Yüzdesel artışın yanı sıra, bu artışın ciroya veya iş hedeflerine olan somut etkisi.

Referans isteyin. Ajansın daha önce çalıştığı, sizin sektörünüze benzer bir müşteriyle konuşma imkanı talep edin.

3. Araç ve Teknoloji Yetkinliği

CRO, doğru teknoloji ve araçların kullanılmasını gerektirir. Ajansın hangi platformlarda uzman olduğunu öğrenin. Google Analytics, Hotjar, VWO, Optimizely, Google Optimize gibi endüstri standardı araçlar hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmaları gerekir. Sadece aracı kullanmayı bilmek yetmez, o aracın ürettiği veriyi doğru yorumlayıp eyleme geçirilebilir içgörülere dönüştürme yeteneği kritiktir.

4. Sadece ‘Test’ Değil, ‘Strateji’ Odaklılık

En iyi CRO ortakları, sadece A/B testleri yürüten teknisyenler değildir. Onlar, sizin iş hedeflerinizi anlayan stratejistlerdir. Sizinle düzenli olarak iletişim kurmalı, sizi süreç hakkında eğitmeli ve elde edilen öğrenimleri sadece site optimizasyonu için değil, aynı zamanda genel pazarlama ve ürün stratejiniz için nasıl kullanabileceğiniz konusunda da size yol göstermelidirler. Unutmayın, CRO’dan elde edilen her bir ‘öğrenim’, hedef kitlenizin ne istediği, neye değer verdiği ve onları neyin motive ettiği hakkında paha biçilmez bir bilgidir. Bu bilgiyi size sunabilen bir ajans, gerçek bir iş ortağıdır. Bu konuda daha fazla uzman görüşü için Nielsen Norman Group’un makalelerini inceleyebilirsiniz.

Sonuç: Trafiği Servete Dönüştürme Zamanı

Web siteniz, dijital dünyadaki en değerli mülkünüzdür. Ona gelen her bir ziyaretçi, bir fırsattır. Ancak, bu fırsatları sistematik bir şekilde değerlendirip somut sonuçlara dönüştürmediğiniz sürece, potansiyelinizin büyük bir kısmını masada bırakıyorsunuz demektir. Dönüşüm oranı optimizasyonu hizmeti, bu potansiyeli açığa çıkarmanın, tahminleri denklemden çıkarıp yerine veri ve bilimi koymanın anahtarıdır. Bu, bir defalık bir maliyet kalemi değil, işletmenize sürekli olarak geri dönen, kârlılığı artıran ve marka değerinizi yükselten stratejik bir yatırımdır. Unutmayın, en kârlı müşteri, zaten kapınıza kadar gelmiş olan müşteridir. Onları içeri davet etmek ve kalmalarını sağlamak sizin elinizde.

Temel Çıkarımlar:

Trafik ≠ Ciro: Yüksek trafik, doğru bir strateji olmadan anlamsızdır. Asıl odak, mevcut trafiği verimli kullanmaktır.
CRO Sürekli Bir Döngüdür: ‘Test et, ölç, öğren, uygula’ felsefesi, zamanla biriken küçük iyileştirmelerle devasa sonuçlar yaratır.
Veri Kraldır: Kararlar, kişisel görüşlere veya ‘en iyi uygulamalara’ değil, kendi hedef kitlenizin davranış verilerine dayanmalıdır.
Doğru Ortak Fark Yaratır: Başarılı bir CRO programı için size sadece test hizmeti değil, stratejik ortaklık sunacak doğru ajansı seçmek kritiktir.

Atılacak Sonraki Adımlar:

Artık teoriyi biliyorsunuz. Şimdi harekete geçme zamanı. Web sitenizin mevcut durumunu analiz ederek başlayın. Google Analytics’te en yüksek trafik alan ama en yüksek hemen çıkma oranına sahip sayfalarınız hangileri? Ödeme veya form huninizin hangi adımında en çok kullanıcı kaybediyorsunuz? Bu sorular, ilk optimizasyon fırsatlarınızı bulmanız için iyi bir başlangıç noktasıdır.