...

Büyüme ve Kazanç Odaklı Web Ajansı

   +90 554 145 4550   info@leadoutdijital.com

HomeBlogWeb TasarımDoğru Web Tasarım Firması Nasıl Seçilir? (2025 Rehberi)

Doğru Web Tasarım Firması Nasıl Seçilir? (2025 Rehberi)

2025’te bir web sitesi yaptırmak, sadece dijital bir kartvizit edinmekten çok daha fazlası. Yapılan bir araştırmaya göre, web sitelerinin %75’i, belirlenen iş hedeflerine ulaşmakta başarısız oluyor. Bu, yatırılan her 4 liradan 3’ünün potansiyel olarak boşa gittiği anlamına gelir. Sizin projeniz bu istatistiğin neresinde yer alacak? Piyasada sayısız web tasarım firması varken, hangisinin projenizi bir başarı hikayesine, hangisinin ise bir hayal kırıklığına dönüştüreceğini nasıl anlarsınız? Hepsi ‘en iyi’, ‘en yaratıcı’, ‘en profesyonel’ olduğunu iddia ediyor. Bu bilgi kirliliği içinde doğru kararı vermek, bir mayın tarlasında yürümeye benzer. Yanlış bir adım, sadece bütçenizi değil, aynı zamanda paha biçilmez zamanınızı ve pazar fırsatlarınızı da kaybetmenize neden olabilir. Bu rehber, size balık vermek yerine balık tutmayı öğretmek için tasarlandı. Size ‘en iyi 10 firma’ listesi sunmayacak. Bunun yerine, bir web tasarım firmasının DNA’sını nasıl analiz edeceğinizi, portfolyoların parlak yüzeyinin arkasına nasıl bakacağınızı ve teknik vaatlerin ne anlama geldiğini nasıl çözeceğinizi gösterecek bir yol haritası sunuyoruz. Bu makaleyi bitirdiğinizde, herhangi bir web tasarım firmasını bir uzman gibi değerlendirebilecek, doğru soruları sorabilecek ve projenizin başarısını şansa bırakmayacak donanıma sahip olacaksınız.

Projenizin DNA’sını Çıkarın: Bir Web Tasarım Firmasından Ne Beklemelisiniz?

Bir web tasarım firması arayışına girmeden önceki en kritik adım, kendi projenizin hedeflerini ve kimliğini net bir şekilde tanımlamaktır. Birçok proje, bu temel adım atlandığı için daha en başından başarısızlığa mahkum olur. ‘Güzel bir web sitemiz olsun’ demek, bir mimara gidip ‘Bana güzel bir ev yap’ demek gibidir. Kaç odalı, hangi tarzda, kimler yaşayacak? Bu sorular olmadan mimar işe başlayamaz. Aynı şekilde, web tasarım firmaları da sizin iş hedeflerinizi bilmeden stratejik bir çalışma yapamaz. Öncelikle şu soruları masaya yatırmalısınız: Bu web sitesinin birincil amacı ne? Potansiyel müşteri (lead) yaratmak mı? Doğrudan online satış yapmak mı (e-ticaret)? Marka imajını ve güvenilirliğini artırmak mı? Yoksa mevcut müşterilere destek sağlamak mı? Bu hedefler, sitenin yapısını, tasarımını ve fonksiyonlarını doğrudan etkiler. Örneğin, lead odaklı bir site için formların, CTA (Call to Action) butonlarının ve landing page’lerin stratejik konumlandırılması gerekirken, marka imajı odaklı bir sitede görsel kalite, hikaye anlatımı ve interaktif elementler ön plana çıkar. İkinci olarak, hedef kitleniz kim? Onların demografik özellikleri, online davranışları, beklentileri ve sorunları neler? Siteniz, bu kitleyle rezonansa girecek bir dil ve görsellik kullanmalıdır. Üçüncü ve en önemli nokta ise Başarı Metrikleri (KPIs) belirlemektir. Projenin sonunda başarıyı neyle ölçeceksiniz? Aylık tekil ziyaretçi sayısı mı, sitede geçirilen ortalama süre mi, hemen çıkma oranı (bounce rate) mı, yoksa doldurulan form sayısı mı? Bu metrikleri en baştan belirlemek, hem ajansın performansını objektif olarak değerlendirmenizi sağlar hem de projenin doğru yönde ilerlediğinden emin olmanıza yardımcı olur. Bu ön hazırlık, size sadece bir ‘müşteri’ değil, projenin ‘stratejik lideri’ olma gücü verir ve görüşeceğiniz firmalara vizyonunuzu net bir şekilde aktarmanızı sağlar.

Portfolyo Analizinin Ötesinde: Bir Firmanın Gerçek Yetkinliğini Nasıl Deşifre Edersiniz?

Tüm web tasarım firmalarının vitrini portfolyolarıdır. Ancak bir karar verici olarak sizin göreviniz, sadece estetik olarak hoşunuza giden tasarımlara bakmak değil, bu tasarımların arkasındaki stratejiyi ve sonuçları sorgulamaktır. Parlak bir portfolyo, her zaman başarılı bir proje anlamına gelmez. İşte bir portfolyoyu bir uzman gibi analiz etmek için kullanabileceğiniz 4 adımlı bir çerçeve:

1. Çeşitlilik ve Sektörel Uygunluk:

Firmanın portfolyosunda farklı sektörlerden ve farklı ölçeklerde projeler var mı? Sadece tek bir sektörde veya tek bir proje tipinde (örneğin sadece kurumsal siteler) mi uzmanlaşmışlar? Eğer sizinle benzer bir sektörde veya benzer iş hedefleriyle (örneğin, B2B lead generation) başarılı bir proje yapmışlarsa, bu büyük bir artıdır. Bu, sizin sektörünüzün dinamiklerini ve hedef kitlenizin beklentilerini anladıklarına dair güçlü bir işarettir. Başarı hikayelerimizi inceleyin ve farklı sektörlerde nasıl çözümler ürettiğimizi görün.

2. Canlı Projeleri Test Edin:

Portfolyodaki görsellerle yetinmeyin. Listelenen web sitelerini ziyaret edin ve kendiniz deneyimleyin. Şu kontrol listesini kullanın:

  • Hız ve Performans: Site ne kadar hızlı açılıyor? Sayfalar arası geçişler akıcı mı? Google’ın Core Web Vitals metriklerine göre bir değerlendirme yapmak için PageSpeed Insights gibi araçları kullanabilirsiniz. Yavaş bir site, potansiyel müşterileri daha ilk saniyede kaybetmek demektir.
  • Mobil Uyumluluk (Responsive Tasarım): Siteyi kendi telefonunuzdan ve tabletinizden açın. Menüler, butonlar, formlar rahat kullanılabiliyor mu? Metinler okunabilir boyutta mı? 2025’te mobil trafik, toplam trafiğin %60’ından fazlasını oluşturuyor; bu yüzden mobil deneyim pazarlık konusu bile olamaz.
  • Kullanıcı Deneyimi (UX): Aradığınız bilgiye kolayca ulaşabiliyor musunuz? Navigasyon mantıklı ve sezgisel mi? Sitede kaybolmuş hissetmeden hedefinize ulaşabiliyor musunuz? Kötü bir UX, dünyanın en güzel tasarımını bile işlevsiz kılar.

3. Sonuç Odaklı Vaka Analizleri:

Gerçekten iyi bir firma, sadece ne yaptığını değil, neden yaptığını ve ne sonuç aldığını da gösterir. Portfolyoda ‘X firması için web sitesi yaptık’ ifadesinin ötesine geçen vaka analizleri (case study) arayın. ‘Müşterinin sorunu neydi? Biz nasıl bir strateji geliştirdik? Hangi teknolojileri kullandık? Proje sonunda müşterinin dönüşüm oranları %X arttı, organik trafiği %Y yükseldi’ gibi ölçülebilir sonuçlar sunan firmalar, işlerini ciddiye alan ve stratejik düşünen firmalardır.

4. Tasarımın Zamanla Eskimesi:

Portfolyodaki 2-3 yıl önce yapılmış projelere bakın. Hala modern ve işlevsel duruyorlar mı? Yoksa o günün gelip geçici trendlerine kurban mı gitmişler? İyi bir tasarım, zamana meydan okuyan, temel tasarım prensiplerine dayanan bir tasarımdır. Bu, firmanın sadece anlık trendleri kopyalamak yerine, sürdürülebilir ve kalıcı çözümler ürettiğini gösterir.

Teknik Kapasite ve Teknoloji Yığını (Tech Stack): 2025’te Olmazsa Olmazlar

Teknik detaylar sıkıcı görünebilir, ancak projenizin gelecekteki performansı, güvenliği ve ölçeklenebilirliği tamamen doğru teknoloji seçimine bağlıdır. Bir karar verici olarak kod yazmayı bilmek zorunda değilsiniz, ancak bir kurumsal web tasarım ajansı ile konuşurken doğru soruları sorabilmek için temel kavramlara hakim olmalısınız. 2025 ve sonrası için bir web tasarım firmasının teknik yetkinliğini değerlendirirken dikkat etmeniz gerekenler şunlardır:

1. İçerik Yönetim Sistemi (CMS):

Sitenizin içeriğini kolayca güncelleyebilmenizi sağlayan sistemdir. Piyasada WordPress gibi hazır çözümlerden, tamamen özel yazılan (custom) sistemlere kadar birçok seçenek var. Sorulması gereken soru: ‘Hangi CMS’i öneriyorsunuz ve neden?’ WordPress, esnekliği ve yaygın kullanımıyla birçok proje için harika bir seçenekken, çok özel ihtiyaçları olan büyük ölçekli projeler için Headless CMS (Strapi, Contentful gibi) veya özel bir yazılım daha uygun olabilir. Firma, projenizin ihtiyaçlarına göre en uygun çözümü gerekçeleriyle savunabilmelidir. ‘Biz sadece WordPress yapıyoruz’ diyen bir firmaya karşı dikkatli olun; bu, esnekliklerinin sınırlı olabileceğini gösterir.

2. Performans ve Hız Optimizasyonu:

Bu, artık bir lüks değil, bir zorunluluktur. Firmaya şu soruları sorun: ‘Site hızını garantilemek için hangi teknikleri kullanıyorsunuz?’ Cevaplarında şu terimleri duymayı bekleyin: Caching (önbellekleme), resim optimizasyonu (WebP formatı gibi yeni nesil formatlar), lazy loading, CDN (Content Delivery Network) kullanımı ve temiz kod yapısı. Bu konulara hakim olmayan bir firma, size yavaş ve hantal bir site teslim edebilir. Bu da hem kullanıcı deneyimini hem de SEO sıralamanızı olumsuz etkiler.

3. Güvenlik:

Web siteniz, markanızın dijital kalesidir. Firmaya güvenlik konusundaki yaklaşımlarını sorun. ‘Güvenlik için hangi önlemleri alıyorsunuz?’ SSL sertifikası kurulumu standart bir adımdır, ama yeterli değildir. Güvenlik duvarı (WAF) kullanımı, düzenli güvenlik taramaları, brute-force saldırılarına karşı koruma ve yazılımların güncel tutulması gibi konularda net bir planları olmalıdır.

4. Ölçeklenebilirlik ve Geleceğe Uyum:

İşletmeniz büyüdükçe web sitenizin de yeni ihtiyaçlara cevap verebilmesi gerekir. Seçilen teknoloji yığını, gelecekte yeni özellikler (örneğin bir blog, e-ticaret modülü, rezervasyon sistemi) eklemeye ne kadar müsait? ‘Headless’ mimariler veya mikro servis yaklaşımları gibi modern teknolojiler, bu konuda büyük esneklik sağlar. Firma, projenizi sadece bugünün ihtiyaçlarına göre değil, gelecekteki potansiyel büyümesini de göz önünde bulundurarak planlamalıdır. E-ticaret çözümlerimiz gibi ölçeklenebilir altyapılar hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.

“Stratejik Ortak” vs. “Sipariş Alan Uygulayıcı”: Firma Tipleri ve İş Modelinize Etkisi

Piyasadaki tüm web tasarım firmaları eşit yaratılmamıştır. Projenizin başarısı için doğru tipte bir ortak seçmek hayati önem taşır. Genellikle üç ana kategoriye ayrılırlar ve her birinin avantajları ile dezavantajları vardır:

1. Freelancer (Serbest Çalışan):

Genellikle tek bir uzmandan oluşur.Avantajları: Daha uygun maliyetli olabilirler ve iletişim genellikle daha doğrudan ve hızlıdır. Küçük ölçekli, net bir şekilde tanımlanmış projeler (örneğin, basit bir landing page veya mevcut bir sitede küçük düzenlemeler) için ideal olabilirler.Dezavantajları: Tek bir kişiye bağımlılık büyük bir risktir. Hastalık, tatil veya başka bir projeye odaklanması durumunda projeniz aksayabilir. Genellikle hem tasarım, hem yazılım, hem de proje yönetiminde aynı anda uzman olamazlar. Stratejik vizyon, pazarlama ve uzun vadeli destek konularında eksik kalabilirler.

2. Butik Ajanslar (Uzman Ajanslar):

Genellikle 5-15 kişilik küçük, belirli bir alanda (örneğin sadece UI/UX tasarımı, sadece e-ticaret veya sadece belirli bir sektör) uzmanlaşmış ekiplerdir.Avantajları: Derin bir uzmanlık sunarlar. Kendi alanlarında son derece yetkin ve günceldirler. Müşteri ilişkileri genellikle daha yakındır ve büyük ajanslara göre daha esnek olabilirler. Projenize daha fazla odaklanabilirler.Dezavantajları: Uzmanlık alanları dışındaki taleplere (örneğin, web sitesi sonrası dijital pazarlama veya içerik üretimi) cevap veremeyebilirler. Kaynakları büyük ajanslara göre daha sınırlı olabilir.

3. Tam Hizmet Ajansları (Full-Service Agencies):

Tasarım, yazılım, strateji, SEO, içerik, sosyal medya ve dijital reklamcılık gibi birçok farklı disiplini bünyesinde barındıran büyük ekiplerdir. Avantajları: Projenizin tüm dijital ihtiyaçlarını tek bir çatı altında karşılayabilirler. Başlangıç stratejisinden lansman sonrası pazarlamaya kadar bütünsel bir bakış açısı sunarlar. Farklı uzmanlıklara sahip geniş bir ekibin kolektif bilgisinden faydalanırsınız. Genellikle daha yapılandırılmış proje yönetimi süreçlerine sahiptirler. Dezavantajları: Maliyetleri genellikle daha yüksektir. Bürokratik süreçler daha yavaş işleyebilir ve projenizle ilgilenen ekiple doğrudan iletişim kurmak her zaman kolay olmayabilir.

Doğru Seçim Nasıl Yapılır? Kendinize şunu sorun: ‘Sadece web sitemi yapacak bir uygulayıcıya mı ihtiyacım var, yoksa dijital büyüme yolculuğumda bana rehberlik edecek stratejik bir ortağa mı?’ Eğer net bir vizyonunuz, tüm içeriğiniz hazırsa ve sadece teknik uygulamaya ihtiyacınız varsa, bir freelancer veya butik ajans uygun olabilir. Ancak, ‘dijitalde nasıl büyüyeceğimizden emin değiliz, bize yol gösterecek birine ihtiyacımız var’ diyorsanız, size stratejik danışmanlık da sunabilecek bir tam hizmet ajansı veya bu konuda yetkin bir butik ajans çok daha doğru bir yatırım olacaktır. Seçiminiz, projenizin kapsamı, bütçeniz ve uzun vadeli hedeflerinizle doğrudan ilişkili olmalıdır.

Gizli Maliyetler ve Kırmızı Bayraklar: Web Tasarım Tekliflerini ve Sözleşmelerini Okuma Sanatı

Bir web tasarım projesinin en kritik ve genellikle en çok göz ardı edilen aşaması, teklif ve sözleşme incelemesidir. Bir teklifin sadece sonundaki fiyata bakmak, buzdağının sadece görünen kısmına odaklanmaktır. Gerçek değer ve potansiyel riskler, detaylarda gizlidir. Bir teklifi incelerken dikkat etmeniz gerekenler:

1. Detay Seviyesi:

İyi bir teklif, ‘Kurumsal web sitesi yapımı: X TL’ gibi tek satırlık bir ifadeden ibaret olamaz. Projenin her aşamasını (Keşif ve Strateji, UI/UX Tasarım, Yazılım Geliştirme, Test, Lansman) ayrı ayrı detaylandırmalı ve her aşamada nelerin teslim edileceğini net bir şekilde belirtmelidir. Örneğin, ‘Tasarım’ başlığı altında ‘Ana sayfa, hakkımızda, hizmetler (5 adet alt sayfa), blog ve iletişim sayfalarının özgün tasarımı’ gibi spesifik maddeler olmalıdır. Belirsiz ve genel ifadelerle dolu bir teklif, gelecekteki ‘bu dahil değildi’ tartışmalarının habercisidir.

2. Dahil Olmayan Hizmetler:

Profesyonel bir firma, nelerin fiyata dahil olmadığını da açıkça belirtir. Bu dürüstlüğün bir işaretidir. Dikkat etmeniz gereken potansiyel gizli maliyetler şunlardır:

  • Domain ve Hosting: Genellikle yıllık olarak ödenir ve proje fiyatına dahil olmayabilir.
  • İçerik Girişi: Firma sadece tasarım ve yazılımı yapıp, içerikleri sizin girmenizi mi bekliyor? Bu, ciddi bir iş yükü olabilir.
  • Stok Fotoğraf ve Lisanslar: Kullanılacak görsellerin veya premium eklentilerin lisans ücretleri kime ait?
  • Lansman Sonrası Bakım ve Destek: Bu en önemli gizli maliyettir. Siteniz yayına girdikten sonra çıkabilecek hataların düzeltilmesi, güvenlik güncellemeleri veya küçük değişiklik talepleri için bir destek paketi sunuluyor mu? Yoksa her talep için ayrıca saatlik ücret mi talep edilecek?

3. Mülkiyet Hakları:

Sözleşmedeki en kritik maddelerden biridir. Proje bittiğinde ve tam ödeme yapıldığında, web sitesinin tüm kodlarının, tasarımlarının ve içeriğinin mülkiyeti %100 size mi ait olacak? Bazı firmalar, kendi özel CMS’lerini kullanarak sizi kendilerine bağımlı kılabilir ve firmadan ayrılmak istediğinizde web sitenizi yanınızda götürmenize izin vermeyebilir. Bu, en büyük kırmızı bayraklardan biridir. Mülkiyet haklarının tamamen size devredileceği sözleşmede açıkça yazmalıdır.

4. Revizyon Hakları:

Tasarım ve geliştirme süreçlerinde kaç tur revizyon hakkınız olduğu belirtilmiş mi? ‘Siz beğenene kadar’ gibi ucu açık ifadeler kulağa hoş gelse de genellikle projenin sonsuz bir döngüye girmesine neden olur. ‘Tasarım aşamasında 2 ana revizyon hakkı’ gibi net ve sınırlı ifadeler, sürecin daha disiplinli ilerlemesini sağlar. Bu, firmanın kendi sürecine ne kadar güvendiğini de gösterir. Sürekli ve sınırsız revizyon vaadi, genellikle deneyimsizliğin bir işareti olabilir.

Süreç Yönetimi ve İletişim: Projenizin Başarısını Garantileyen İnsan Faktörü

Dünyanın en iyi tasarımcıları ve yazılımcıları bir araya gelse bile, aralarında etkili bir iletişim ve yapılandırılmış bir proje yönetim süreci yoksa proje kaosa sürüklenebilir. Bir dijital ajans seçimi yaparken, onların yetenekleri kadar çalışma şekillerini de sorgulamalısınız. Unutmayın, bu firmayla aylarca, hatta yıllarca yakın bir ilişki içinde olacaksınız. İnsan faktörü, en az teknik yetkinlik kadar kritiktir.

1. Proje Yönetim Metodolojisi:

Firmaya proje sürecini nasıl yönettiklerini sorun. ‘Merak etmeyin, biz hallederiz’ gibi genel bir cevap kabul edilemez. Agile, Scrum veya Waterfall gibi belirli metodolojiler kullanıyorlar mı? Projeyi hangi aşamalara bölüyorlar? Her aşamanın başında ve sonunda sizinle bir toplantı planlıyorlar mı? Bu, sürecin şeffaf ve öngörülebilir olduğunu gösterir. Size özel bir proje yöneticisi atanacak mı? Tüm sorularınız ve talepleriniz için tek bir sorumlu kişinin olması, iletişim karmaşasını önler ve süreci hızlandırır.

2. İletişim Kanalları ve Sıklığı:

İletişimi nasıl sağlayacaksınız? E-posta, telefon, WhatsApp grupları, yoksa Asana, Trello veya Jira gibi profesyonel proje yönetim araçları üzerinden mi? Profesyonel firmalar, tüm iletişimin ve dosya paylaşımlarının kayıt altında olduğu merkezi bir platform kullanmayı tercih eder. Bu, yanlış anlaşılmaları ve bilgi kayıplarını önler. Ayrıca, ne sıklıkla bilgilendirme yapılacağını netleştirin. Haftalık veya iki haftada bir düzenli ilerleme raporları veya toplantıları talep etmek, en doğal hakkınızdır. Projenin gidişatı hakkında karanlıkta kalmamalısınız.

3. Ekiple Tanışma Fırsatı:

Mümkünse, sadece satış veya iş geliştirme temsilcisiyle değil, projenizde fiilen çalışacak olan proje yöneticisi, tasarımcı veya yazılımcı gibi kilit kişilerle de tanışma fırsatı isteyin. Ekibin enerjisi, vizyonunuza olan yaklaşımları ve iletişim tarzları, gelecekteki çalışma ilişkinizin kalitesi hakkında size önemli ipuçları verecektir. Unutmayın, sadece bir hizmet satın almıyorsunuz; projenizin başarısı için bir ekip kiralıyorsunuz. Bu ekibin kimlerden oluştuğunu bilmek, güven inşa etmenin ilk adımıdır. Ücretsiz proje danışmanlığı için bize ulaşın ve ekibimizle tanışın.

4. Esneklik ve Problem Çözme Yeteneği:

Hiçbir proje %100 planlandığı gibi gitmez. Önemli olan, firma’nın beklenmedik durumlar ve değişiklik talepleri karşısında nasıl bir tutum sergilediğidir. Katı ve bürokratik bir yapı mı sergiliyorlar, yoksa çözüm odaklı ve esnek bir yaklaşımları mı var? Daha önceki projelerinde karşılaştıkları bir zorluğu ve bunu nasıl aştıklarını anlatmalarını isteyin. Bu, onların problem çözme kaslarının ne kadar gelişmiş olduğunu anlamanızı sağlar.

Vaka Analizi: Başarılı Bir Web Tasarım Projesi Neden ve Nasıl Çalışır?

Teorik bilgileri bir kenara bırakıp, gerçek bir örnek üzerinden gidelim. Lojistik sektöründe faaliyet gösteren ve B2B müşteri kitlesine hizmet veren bir müşterimiz, eski ve hantal web siteleri yüzünden potansiyel müşteri kazanmakta zorlanıyordu. Siteleri mobil uyumlu değildi, yavaş çalışıyordu ve sundukları karmaşık hizmetleri net bir şekilde anlatamıyordu. Sorun: Güçlü bir operasyonel kabiliyete sahip olmalarına rağmen dijital vitrinleri, bu gücü yansıtmıyor ve güven vermiyordu. Hedefleri, uluslararası firmalardan online teklif talepleri almaktı. Stratejimiz: Sadece estetik bir yenileme yapmak yerine, kullanıcı odaklı bir strateji geliştirdik. İlk olarak, hedef kitleleri olan ithalat/ihracat yöneticilerinin hangi bilgilere, ne sıralamada ihtiyaç duyduğunu analiz ettik. Karmaşık hizmetlerini (deniz yolu, hava yolu, depolama vb.) anlaşılır ikonlar ve akıcı bir anlatımla yeniden yapılandırdık. ‘Hızlı Teklif Al’ formunu, sitenin her noktasından kolayca erişilebilir hale getirdik. Uygulama: Teknik tarafta, hızı ve güvenliği maksimize etmek için modern bir Jamstack mimarisi ve Headless CMS kullandık. Bu, sitenin ışık hızında açılmasını ve SEO uyumlu web tasarım altyapısının kusursuz olmasını sağladı. Tasarımda ise, kurumsal kimliklerini yansıtan, güven veren ve profesyonel bir dil kullandık. Proje yönetimi için Asana kullanarak, müşterimizle her adımda şeffaf bir iletişim kurduk ve haftalık ilerleme toplantılarıyla onları sürecin bir parçası haline getirdik. Sonuçlar: Lansmandan sonraki ilk 6 ay içinde, web sitesi üzerinden gelen nitelikli teklif talepleri %300 arttı. Organik arama trafiği, SEO uyumlu altyapı sayesinde %120 yükseldi. Sitenin hemen çıkma oranı %45 azaldı, bu da kullanıcıların aradıklarını bulduklarını ve sitede daha fazla vakit geçirdiklerini gösteriyordu. Bu vaka, doğru strateji, doğru teknoloji ve doğru sürecin bir araya geldiğinde, bir web sitesinin nasıl güçlü bir iş geliştirme aracına dönüşebileceğinin kanıtıdır. Bizim için başarı, sadece güzel bir site yapmak değil, müşterimizin işini büyüten sonuçlar üretmektir.

Doğru Soruları Sorun: Web Tasarım Firması Görüşmesi İçin Kontrol Listeniz

Artık bilgiyle donandınız. Şimdi sıra, bu bilgiyi aksiyona dökmekte. Bir web tasarım firması ile görüşmeye gittiğinizde, aşağıdaki kontrol listesini kullanarak onları sistematik bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Bu sorular, onların yetkinliğini, süreçlerini ve size uygunluğunu anlamanıza yardımcı olacaktır.

Strateji ve Anlayış

  • ☐ Projemizin başarısını bizim için nasıl tanımlarsınız ve bunu ölçmek için hangi metrikleri (KPI) önerirsiniz?
  • ☐ Hedef kitlemizi ve rekabet ortamımızı analiz etmek için nasıl bir süreç izleyeceksiniz?
  • ☐ Bizim sektörümüzde daha önce bir proje yaptınız mı? Yaptıysanız, öğrendiğiniz en önemli şey neydi?

Tasarım ve Kullanıcı Deneyimi (UX)

  • ☐ Tasarım süreciniz nasıl işliyor? Wireframe ve prototip aşamalarınız var mı?
  • ☐ Kullanıcı deneyimi (UX) araştırması ve testleri yapıyor musunuz? Yaklaşımınız nedir?
  • ☐ Mobil öncelikli (mobile-first) tasarım yaklaşımını benimsiyor musunuz?
  • ☐ Portfolyonuzdaki X projesinde, o tasarım kararını vermenizin arkasındaki stratejik neden neydi?

Teknik Yeterlilik

  • ☐ Bu proje için hangi teknoloji yığınını (CMS, framework vb.) önerirsiniz ve neden?
  • ☐ Site hızı ve performansı için ne gibi garantiler veriyorsunuz ve hangi teknikleri kullanıyorsunuz?
  • ☐ Güvenlik konusundaki standart prosedürleriniz nelerdir?
  • ☐ Proje tamamlandığında kodların ve tüm varlıkların mülkiyeti bize mi ait olacak?

Süreç ve İletişim

  • ☐ Proje yönetimi süreciniz nasıl işliyor? Hangi araçları kullanıyorsunuz?
  • ☐ Projemiz için özel bir proje yöneticisi atanacak mı?
  • ☐ İletişim ve raporlama sıklığı ne olacak?
  • ☐ Beklenmedik değişiklik veya ek talepleri nasıl yönetiyorsunuz?

Destek ve Uzun Vadeli İlişki

  • ☐ Lansman sonrası ne tür bakım ve destek paketleri sunuyorsunuz?
  • ☐ Acil bir durumda size nasıl ve ne kadar sürede ulaşabiliriz?
  • ☐ Sözleşme bittikten sonra size bağımlı kalmamızı gerektirecek herhangi bir teknoloji veya sistem kullanıyor musunuz?

Bu soruları sormak, sizi sadece daha bilgili bir müşteri yapmakla kalmaz, aynı zamanda görüştüğünüz firmaya da projenizi ciddiye aldığınızı ve bilinçli bir ortak aradığınızı gösterir. Bu, ilişkinin en başından doğru bir zemine oturmasını sağlar.

Doğru web tasarım firmasını seçmek, karmaşık ve zaman alıcı bir süreç olabilir. Ancak bu rehberde paylaştığımız çerçeveyi kullanarak, bu süreci bir şans oyunundan çıkarıp, bilinçli ve stratejik bir karara dönüştürebilirsiniz. Unutmayın, en ucuz teklifi veren veya en parlak portfolyoya sahip olan firma her zaman doğru seçim olmayabilir. Gerçek değer, iş hedeflerinizi anlayan, sizinle şeffaf bir iletişim kuran, kanıtlanmış süreçlere sahip ve projenizi sadece bir iş olarak değil, kendi başarı hikayesi olarak gören bir stratejik ortakta yatar.

Anahtar Çıkarımlar:

  • Önce Strateji: Firma aramadan önce kendi hedeflerinizi, hedef kitlenizi ve başarı metriklerinizi netleştirin.
  • Derinlemesine Analiz: Portfolyolara sadece bakmayın; canlı siteleri test edin, sonuçları sorgulayın ve stratejiyi anlamaya çalışın.
  • Teknik Kapasiteyi Sorgulayın: Hız, güvenlik ve ölçeklenebilirlik gibi konuları masaya yatırın.
  • Sözleşme Detayları Hayatidir: Gizli maliyetlere, mülkiyet haklarına ve destek koşullarına özellikle dikkat edin.
  • İnsan Faktörünü Önemseyin: İletişim tarzı, süreç yönetimi ve problem çözme yeteneği, en az teknik beceriler kadar önemlidir.

Artık karar verme gücü sizin elinizde. Bu rehberi bir kontrol listesi olarak kullanarak, işletmeniz için en doğru dijital ortağı bulabilir ve web projenizin %75’lik başarısızlık istatistiğinin dışında kalmasını garantileyebilirsiniz.

Sadece Bir Ekip Değil, Büyüme Ortağınız

İster sıfırdan bir proje hedefleyin, ister mevcut dijital varlıklarınızın performansını katlamak isteyin. Gelin, işinizi ve hedeflerinizi anlayalım; size özel stratejiyi ve net adımları birlikte belirleyelim.

Leadout, işletmeniz için sadece dijital vitrinler değil, size sürekli müşteri kazandıran, kârlı büyüme sistemleri tasarlar ve yönetir.

Sizi Arayalım

© 2025 Leadout Dijital Tüm Hakları Saklıdır.